Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin haftalık küme toplantısı gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANINI KONUTUNA GÖNDERECEĞİZ: MHP nefes alıyormuş gibi durmadan çalışıyor. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere hazırlık sürecini yürüteceğiz. Hiçbir şeyi şansa bırakmayacağız. İktidara değil, sömürü çarkı içinde dönen ve Türkiye’ye karşı çıkan partilere alanın boş olmadığını öğreteceğiz. Yeterli zamanımız olursa İstanbul’a gelen belediye başkanını evine göndereceğiz. CHP ve HDP yönetimindeki belediyeleri halkın yönetimiyle birleştireceğiz. Kayıp yıllar Allah’ın izniyle son bulacak. Merkezi yönetim ve yerel yönetimler tek ses olarak konuşacak. Belediye kaynaklarını bölücülere yönlendirenlerden milletimiz hesap soracaktır.
NETANYAHU LAHEY’DE YARGILANMALI: İslam İşbirliği Teşkilatı Riyad’da muhteşem bir toplantı gerçekleştirdi. Riyad’da görüşleri saygı duyulan ve öne çıkan Cumhurbaşkanımız kadar dürüst, ilkeli ve samimi görüş ortaya koyan kimse olmamıştır. Peki Gazzeli bebeklerin hayatı ne zaman korunacak? Bu eylemsizliğin kaynağı nedir? Gazze’nin mazlum halkı kirli su yüzünden yaşam mücadelesi verirken, üst sınıfın vicdanı rahat mı? Netanyahu, Arap ülkelerine “Kendi çıkarlarınız için sessiz kalın” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kimseye merhameti yoktur. Zulme sessiz kalmak suça ortak olmak demektir. Herkes sussa da biz susmayacağız. Emperyalizme, faşizme, Siyonizm’e sonuna kadar kategorik olarak tepki vereceğiz. Netanyahu’nun savaş hatalarından dolayı Lahey’de yargılanması gerekiyor.
Anayasa Mahkemesi HUKUK SİSTEMİNİN Ağırlığı ve Acısıdır: Hukuk, sosyal hayatın adalete yönelik istikrarı ve sistemidir. Hukuk olmadan devlet olamaz. Önemli olan adalettir. Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki uyuşmazlık hukuk devleti açısından istemediğimiz bir durumdur. Umarım beladan pek çok iyilik çıkar. Yaşanan süreç bir devlet ya da rejim krizi değil, siyasi partilerin uydurması ve yanılsamasıdır. Kriz bekleyenlere iyi vakit geçireceklerini açıkça söylüyorum. Anayasa Mahkemesi adaletin ve hukuk sisteminin ızdırabıdır, acısıdır. Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurularda hukuku yok eden kararlar alması adliyeden sayılmayacak bir sapmadır. Mahkeme, TİP’ten temsilci seçilen ve Seyahat Davası’nda kesin cezası 18 yıl olan Can Atalay’ın haklarını ihlal ettiğine karar verdi. 3 ay gibi kısa bir sürede karar vermesi ister istemez HDP’nin kapatılması davasıyla ilgili neden henüz karar vermediğini akıllara getiriyor.
MECLİS AYRICA AYRICA’NIN KORUMASI ALTINDA DEĞİLDİR: Anayasa Mahkemesi’nin millet vicdanına ve hukuk normlarına aykırı olduğuna ilişkin kararları, diğer mahkeme kararlarının kovuşturulmasına gerekçe teşkil ediyor. Daha ciddisi Anayasa Mahkemesi, TBMM aleyhine kanun çıkana kadar ihlal kararı vereceğini ilan ediyor. Yasal düzenlemeleri denetlemek bu mahkemenin yetkileri arasında değildir. Gazi Meclisi hiçbir şekilde Anayasa Mahkemesi’nin vesayeti altında değildir. Milletin üzerinde hiçbir güç olamaz. Yargıtay’ı eleştirmek için TBMM’de oturma eylemi yapan güruhun kibri ve alçaklığı vardır. Sokağa davet yapanlar ilkesizdir. Oturmaya devam ederseniz Türk milleti Osmanlı’yı size karşı nasıl yeneceğini bilecektir. Anayasa Mahkemesi’nin yetkisini ihlal eden pek çok yargı aktivizmi ortalıkta dolaşıyor. Anayasa Mahkemesi parmağını Türkiye Büyük Millet Meclisine doğrultuyor.
AİHM 3. DAİRESİ DAİRESİ GÖREVİNİ TAM OLARAK YERİNE GETİRMİŞTİR: Nerede bir hata varsa, nefret kusan, Türkiye’ye ihanet eden bir hain, Anayasa Mahkemesi tarafından insan hakları ihlali kararıyla ödüllendiriliyor. Bu olacak mı? Anayasa Mahkemesi zulme ve millete karşı bir merkez olarak öne çıktı. PKK’ya para aktarılmasının önünü açan Anayasa Mahkemesi’dir. Terörist Demirtaş’ın haklarının ihlal edilmesine karar veren Anayasa Mahkemesi’dir. Dağlarda, ovalarda başlarını ezdiğimiz hainlerin sırtını sıvazlayan Anayasa Mahkemesi’dir. Bu mahkeme böyle devam ederse Fetullah Gülen ve Murat Karayılan’ı hak ihlalleriyle kucaklayacaktır. Kanaatimizce Yargıtay 3. Dairesi görevini tam olarak yerine getirmiştir. Sorunun merkezinde Anayasa Mahkemesi’nin kusurlu kararları var.
AYM YA KAPATILMALI YA DA YENİDEN YAPILANDIRILMALI: Aklı zehirlenen Anayasa Mahkemesi Başkanı’na, Türkiye’de kuvvetler ayrılığının netleştiğini hatırlatmak isterim. Anayasa Mahkemesi Başkanı, yüksek yargı içindeki rezil ittifakın hasta koludur. Bu şahsın sınırlarını ve sınırlarını açıkça aştığını düşünüyoruz. Türk devletiyle uğraşmayın, cesaretiniz varsa Kandil’e gidin. Mahkeme başkanı objektifliğini yitirerek milli birlik ve kardeşliğe karşı çıktı. İki seçenekle karşı karşıyayız; Anayasa Mahkemesi ya kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır. (HABER MERKEZİ)
