Türkiye’nin ‘yasaklı Kıbrıslı Türkler listesi’ genişlemeye devam ediyor. Kıbrıs’ta yayın yapan Havadis Gazetesi Genel Yayın Direktörü Başaran Düzgün’ün Türkiye’ye girişine müsaade verilmedi. Düzgün, Kıbrıs’ta çözüm yanlısı yazıları ile tanınan bir gazeteci. Düzgün, Türkiye’ye girişinin engellenmesinden sonra Kıbrıs’a geri gönderildi.
Düzgün’ün Türkiye’ye girişine engel olarak N-82 kodu gerekçe gösterildi. Söz konusu kod, geçtiğimiz dönemde bazı muhalif Kıbrıslı Türk isimlerin Türkiye’ye girişinin engellenmesi için de öne sürülmüştü. Kod mucibince, Türkiye’ye girişler evvelce alınan izinlere bağlanıyor. Başaran Düzgün ile birlikte, N-82 kodu münasebet gösterilerek Türkiye sonları içerisine girişine müsaade verilmeyen Kıbrıslı Türklerin sayısı 8’e yükseldi.
Geçtiğimiz devirde misal bir durumla eski cumhurbaşkanlığı basın koordinatörü Ali Bizden, araştırmacı ve tabip Ahmet Cavit An, eski milletvekili ve Tabip Okan Dağlı, Basın-Sen Lideri Ali Kişmir, Sol Hareket Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan, BRTK’nın eski müdürü Aysu Basri Akter ve Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu da karşılaştı.
Düzgün, toplumsal medya aracılığı ile dün akşam karşılaştığı muamele ile ilgili kanılarını paylaştı. Günübirlik gittiği İstanbul’da, Türkiye’ye girişinin engellendiğini, havalimanı polisinin kendisine “N-82 kaydı var, giremezsin” dediğini belirten Düzgün, “Polise niye böyle bir kaydın olduğunu sordum, ‘Ülkenizdeki Türkiye Büyükelçiliği’ne sorunuz’ yanıtını verdi. Sayın Büyükelçiye defalarca sormuş ve yazmıştık da gıkı çıkmamıştı” ifadelerini kullandı. Düzgün, “Ama devran dönecek, mazlumluktan zalimliğe dönüşenlerin iktidarı elbet bitecek” dedi.
‘ŞİDDETLE PROTESTO EDİYORUZ’
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin ilgili açıklamasında, “Son olay dahil yaşananların tümü hem seyahat özgürlüğüne hem de basın özgürlüğüne ağır bir darbedir. Bu tür yasakların kabullenilmesi ve içselleştirilmesi mümkün değildir” denildi. Açıklamada ayrıyeten, şu tabirler kullanıldı: “Basın mensuplarına ve başka şahıslara getirilen giriş yasağına karşı yetkisi olduğu halde kılını dahi kıpırdatmayanları şiddetle protesto ediyoruz. Bulundukları makamın gereğini yerine getiremeyen politikler ve bürokratların ‘basın’dan, ‘basın özgürlüğü’nden, ‘gazeteci sevgisi’nden kelam etmeye hakları yoktur. Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği olarak Başaran Düzgün’ün ve benzeri halde Türkiye’ye sokulmayan basın mensuplarının yanında olacağız. Unutulmasın ki özgürlük bir gün gelir herkese lazım olur.”
