Gazeteci Tolga Şardan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Millet İttifakı’nın kendisine ortak cumhurbaşkanı adaylığı için destek vermeyeceğini açıkladığı konuşmasını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun nasıl izlediğini ve ardından Akşener’in masaya dönmesiyle sürecin nasıl geliştiğini yazdı. . Kılıçdaroğlu’nun ani bir tepki vermediğini belirten Şardan, “Kızmadı ama çok üzüldü” dedi.
Şardan, seçim sonrası boşalan 3 bine yakın kamu görevlisi kadrosu için de Altı Masa’da çalışmaların başladığını, bürokrat adaylarının özgeçmişlerinin incelendiğini bildirdi.
‘İLK ARAYAN KARAMOLLAOĞLU OLDU’
Şardan’ın T24’te yayınlanan yazısındanİlgili kısım:
“Akşener’in ifadelerinin yayınlandığı tarihte Kılıçdaroğlu, merkezde yakın ekibiyle çalışıyordu. Akşener açıklamalara başlayınca çalışmayı bırakıp televizyon yayınını takip etti. Tipine kızmadı ama çok üzüldü. .
Kendisini ilk arayan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu oldu. Daha sonra Altılı Masa’daki diğer partilerin başkanları aradı. Bu arada yakın çalışma ekibinden bazı isimleri İYİ Parti’de temaslarda bulunmak üzere görevlendirdi.
Kısa sürede alınan bilgilerin ardından yapılan değerlendirmeler ışığında Kılıçdaroğlu, tansiyonun düşürülmesi için görüntülü açıklama hazırlanmasını istedi. Görüntülü açıklamanın yayınlanmasıyla CHP’lilerin Akşener’e yönelik olası tepkilerinin ortadan kaldırılması amaçlandı. Sosyal medyada yayınlanan video kaydının ardından hafta sonu yapılacak diyalog sisteminin önü açıldı.
Bununla ilgili küçük bir not vereyim; Akşener’in katılmadığı toplantıda Altı Masa adayının açıklanmaması konusunda 5 parti anlaştı. SP Genel Başkanı Karamollaoğlu’nun konumu itibariyle özellikle Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan üzerinde ağırlığı var. Akşener’in açıklamalarının ardından gündeme gelen 5 lider, “Adaylık kararının açıklanacağı toplantıda Akşener’in de hazır bulunması gerektiği” konusunda görüş birliğine varılmasının ardından krize çözüm bulmak için çaba sarf etti.
YAKLAŞIK 3 BİN KAMU GÖREVLİSİNİN YORUMLARI İNCELENİYOR
Millet İttifakı’nın adayının açıklanmasıyla başlayan ikinci adım çalışmaları iki kategoride daha yürütülüyor.
Tabii ki ilk seçim kampanyası. CHP Genel Merkezi iki kampanya daha hazırlıyor. Birinci Cumhurbaşkanlığı seçimi için. Bir diğeri de parlamento seçimleri için yapılan kampanyalar. Altı Masa’nın diğer partileri de Cumhurbaşkanlığı seçimi için ortak kampanyaya destek verirken, oylarını artırmak için de kampanyalar yapacak.
Bu süreçteki ikinci önemli çalışma, seçimin zaferle sonuçlanması halinde bürokraside boşalan önemli görevlere atanması gereken üst düzey kamu yöneticilerinin seçilmesidir.
Bilindiği üzere Cumhurbaşkanı’nın görev süresinin bitmesi ile birlikte yürürlükteki mevzuat gereği görevinden ayrılacak olan üç bine yakın kamu görevlisi bulunmaktadır. Yeni Cumhurbaşkanı’nın göreve başlamasıyla birlikte Altı Tablo’ya ulaşan özgeçmişler üzerinde, yukarıda belirtilen görevlere atanması gereken bürokratların tespiti için soruşturma başlatıldı.
Liyakat ilkesinin ön planda tutulduğu sınavlarda, mevcut iktidar döneminde görev yapan bazı üst düzey bürokratların durumları da değerlendirildi. Altı Tablo’daki partilerin yönetimleri, kendi bakış açılarıyla oluşturulan veri havuzu üzerinden tespitler yaparken, hangi bakanlıkta, hangi bürokratlarla çalışılacağı yol ayrımına kimlerle gidileceği yavaş yavaş belirleniyor.
Görüştüğüm CHP Genel Merkezi’nden bir isim; “Elbette AKP döneminde görev yapan ahlaklı ve vicdanlı bürokratlar var. İnceliyoruz. Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan daha önce iktidar oldukları için bürokrasiye aşinalar. Ancak CHP’de kamu yönetimine atanabilen, belediyelerimizde görev yapan nitelikli ve nitelikli isimler var. Bu tablonun netleşmesi, ittifak ortağı partilerin hangi bakanlıklarda yönetime talip olacaklarının belirlenmesini de kolaylaştıracaktır.”
